Geriye Dönüş (Eskiye Özenti)
Geçen gün bir kafede torunumla oturuyordum. Arka masadaki bayanlar konuşuyorlardı, tabi biraz yüksek tonda… Konuşulanlara ister istemez kulak misafiri oldum.
Arkadaşlarının yeni aldığı eve gitmişler. Dubleks evde oturuyormuş, anlata anlata bitiremiyorlar. Üst katı şark köşesi yapmış. “Bayıldık, çok güzel olmuş!” diye anlatıyorlar.
Biraz düşündüm o an… Her şey film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Biz insanları anlamıyorum. Zamanında kilimleri, bakır tencere ve süs eşyalarını modası geçti diye hurdacıya çok ucuza verdik. Daha sonra antikacıdan pahalıya aldık. Yer sofrasında sedirde oturulur mu dedik
şark köşesi var diye mekanlara gidip daha pahalı kahvaltılar yaptık.
Eskiden insanlar her şeyini kendi yapardı. Yoğurdunu da… Sonra insanlar “Hazır yoğurt şöyle güzel böyle güzel. Elde yoğurt mu yapılır, hangi devirdesin?” diye eleştirirlerdi. Ne oldu? Her zamanki gibi eskiye dönüldü. Şimdi herkes yoğurdunu kendi yapıyor, iyi de ediyor çünkü daha sağlıklı…
Dubleks evleri desen eskinin ahşap evleri… Ben öyle bir evde büyüdüm. Benim ailem de dahil olmak üzere ahşap evleri satıp beton evlere taşındılar. Demek ki eski insanlar da daha modernmiş ki dubleks evde oturuyorlarmış. Tabii olarak insanlar kendini yenileyecek. Buna itirazım yok elbet. Ama birazcık da kafa yapılarını değiştirseler fena olmaz.
Allah insanların aklını almış, yedi dağın arkasına atmış, sonra insanları göndermiş ki gidin istediğiniz aklı alın diye. İnsanlar gitmiş ve herkes kendi aklını almış. Onun için herkes kendi aklını beğenirmiş der eskiler.
Herkese güzel akıllar olsun diyelim o halde…
