Piknik
Bugün Belgrad ormanına torunumun isteği ile pikniğe gittik. Güzelce masamıza yerleştik, torunumun hamağı kuruldu, torunumu sallarken etrafıma bakmaya başladım. İnsanlar bizim gibi pikniğe gelmişler. Masalarda çoğunlukla 2 kişi… Bazıları 4-5 kişi oturuyor. Kimi kahvaltıya gelmiş, kimi mangal yakmaya… Mangal başındakiler hariç insanlar ellerinde telefon, konuşmadan telefonunda oyun oynuyor. Sanki pikniğe gelmişler. Hiç değilse etrafınıza bakın, güzellikleri tadın, birbirinizle sohbetler edin. Yanyanayken bile yalnız bir aile mi olduk desem toplum mu desem bilmiyorum. Konuşmaktan aciz olduk. Tüm bunların aksine, bir grup vardı tam masamızın karşısında… Pikniğin tadını onlar çıkardı. Birkaç aile gelmişti. İp atladılar, yakan top oynadılar, voleybol oynadılar, karşılıklı gruplar birbirini iple çekmeye çalıştılar, … Kızım bana döndü:
– Ayy anneee!.. Çocukluğuma gittim. Eskiden siz de böyle piknikte oyunlar oynardınız. Biz de arkadaşlarımızla oynardık. Ne kalabalık grup giderdik. Şakalar, kahkahalar birbirini kovalardı. Ne güzel stres atardık.
dedi. Ardından devam etti:
– Biz de dahil pikniğin hakkını veremiyoruz çünkü 3 kişiyiz. Her şey kalabalıkla güzel oluyor. Hiç oyun oynamadan, sohbet etmek dahi kalabalıkla gırgır şamata daha farklı oluyor.
“Haklısın kızım” dedim ve devam ettim:
– Bizim için öyle… Çünkü biz olalım sen ve kardeşin olsun kalabalık ailede büyüdük. Kuzenler bir araya geldiğinizde bizler de dahil en az 20 kişi olurduk. Düşün bir de eskiden sobalıydı evler… Şimdi olsa insanlar hayatta böyle kalabalığa girmez çünkü sıkar biraz. Şimdiki nesil rahatına düşkün ve üzgünüm ama daha tembel…
dedim. Kızım bana döndü dedi ki:
– Teşekkür ederim anneciğim böyle kalabalık akraba ve arkadaş grubunda bizleri büyüttüğünüz için. Ben ve kardeşimin ilerde çocuklarımıza anlatacağımız o kadar anılarımız var ki özellikle o bayramlar benim çocuğumun da tadamayacağı bayramlar… Şimdiki bayramlar bana normal bir günden farksız geliyor çünkü iyisini gördüm, çok şanslıyım. Çekirdek aile olmak da iyi bir şey değilmiş be anne… İnsan yalnızlaşıyor!
dedi. “Bence de” diyebildim sadece. Peki ya sizce?